Kalküta

Hindistan’ın Batı Bengal Eyâleti’nin başkenti Kalküta, ayrıca ülkenin doğusunun da ticari etkinliklerinin merkezi konumunda. Ganj nehrinin bir kolu olan Hugli’nin ağzından 96km kadar içeride, Ganj’la Brahmaputra Nehri’nin Bengal Körfezinde meydana getirdiği çatalağızda kurulmuş. Ülkenin dış ticaretinin üçte biri, kentin limanı üzerinden gerçekleşiyor. Tarihsel açıdan da oldukça köklü ve zengin bir yer olan Kalküta, 19. yüzyıl sonlarından başlayarak Hindistan İmparatorluğu’nun başkenti idi.

Gezilebilecek Yerler

Dalhousie Meydanı, devlet ve hükümet kurumlarının olduğu kadar, iş yaşamı bölgesi olarak da Kalküta kent yoğunluğunun merkezi konumunda.

Kolej Caddesi adından anlaşılacağı üzere oldukça prestijli eğitim kurumları ile donanmış bir cadde. Presidency Koleji, Hindu Okulu, Kalküta Üniversitesi ve Kalküta Tıp Koleji bu doğrultu üzerinde bulunuyor.

Raj Bhavan’ın batısındaki alan “Esplanade” olarak adlandırılıyor. Dharmatola Caddesinden Chandpal Ghat’a kadar olan bu kesim kentin en kalabalık yerlerinden biri. Güneybatı yönünde bulunan Netaji Subhas Chandra Bose heykeli, kısa bir yürüyüşe varabileceğiniz Bidhan Sabha ya da Meclis Binası, Yazarlar Binası ve Genel Posta Bürosu burada gezebileceğiniz yerlerden bazıları.

Nehre inen merdivenler yani diğer adıyla “ghat”lar geziye dahil edebilecekleriniz arasında. Princep Ghat ve Outram Ghat, doğum ve ölüm seremonileri için olduğu kadar banyo yapmak isteyenler tarafından da kullanılıyor.

Kültür ve Eğlence

Müzeler, Meydanlar, Tarihi Mekânlar, Anıtsal Yapılar

Kalküta sanatsal ve özellikle edebi geçmişi ile tarih boyu adını duyurmuş bir kültür kenti. Hindistan’ın eski başkenti olarak, çağdaş Hint yazınının, sanatının ve bilimsel düşüncesinin doğup yayıldığı merkez olma özelliğini de kazanmış. Kent insanlarının sanata ve edebiyata olan ilgisi geleneksel bir yaklaşımla sürerken, yaratıcılığın üretip çoğalttığı yaşam enerjisi şehrin dört yanında hissediliyor. Bu nedenlerden dolayı çokları tarafından kültür başkenti olarak da anılıyor Kalküta.

Shovabazar Rajbari’de düzenlenen geleneksel Durga Puja şölenini görme fırsatını kollayın. Halka açık şölenin geçmişi 18 yüzyıla uzanıyor, ilk “puja” Lord Robert Clive’ın Plassey Savaşı’ndaki zaferini kutlamak için düzenlenmiş.

“Para” sözcüğü ile anılan mahallelerde, güçlü bir toplum yaşamı geleneklere gösterilen yüksek sadakatle hüküm sürmeye devam ediyor. Bu bağlılık köken bakımından bir ayrımın da işareti: Batı Bengal “ghotis” kültürü ile doğudaki bengal kültürü böylece ayrışıyor. Para’ların içinde ne tür yaşamın hüküm sürdüğü adlarından da okunabiliyor kimi zaman, örneğin “kumorpara” tam da dilimizdeki gibi kumar oynanan yer anlamında kullanılıyor. Siyasi ya da dinsel ayrışma da yine mahalle adları üzerinden okunabilen bir başka ayrıntı.

Çayhaneler, kriket, futbol, badminton gibi spor alanları her mahalleye özgü olarak konuşlandırılmış. Bu alanlarda, mahalleler arası müsabakalar düzenlenerek önemli bir devinim yaratılıyor. Zamanla yaygınlaşan apartman kültürü elbette mahallelerin de çehresini değiştiriyor.

”Adda” olarak bilinen ve genellikle çay eşliğinde yapılan sohbet ya da tartışma, kültürün bir başka önemli ayrıntısı. Bir masa çevresinde sürüp giden bu konuşmalar,  aynı sosyoekonomik düzeyden insanların birbiri arasındaki entelektüel bilgi alışverişi olarak görülebilir. Kentte orta sınıf aydınlarını ortaya çıkaranın bu olduğu söyleniyor.

Parklar, Oyun, Etkinlik ve Doğa Alanları

Meydan adıyla anılan Kalküta’nın en geniş şehir parkı oldukça etkileyici. Kalküta’nın ciğerleri olarak niteleniyor bu doğa alanı. Ünlü kriket sahası Cennet Bahçeleri’ne ev sahipliği yapan alanda, ayrıca futbol stadyumları ve Kalküta Yarış Parkuru da bulunuyor.

Birçok heykel ve anıtla süslü bu yeşil alanda dikkat çeken bir başka mimari ayrıntı ise Viktorya Anıtı. Büyük Britanya dışındaki en eski golf kulübü olma özelliğini taşıyan Royal Calcutta Golf Club burada gezilebilir.

Alipore Hayvanat Bahçesi, kentin gurur kaynaklarından biri olarak gösteriliyor. Bengal valisi Sir Richard Carnac tarafından 1876 da kurulmuş bu bahçe, Galler prensi tarafından yılın ilk gününde yani 1 Ocak’ta açılmış. Geniş hayvan çeşidi ve sayısına sahip bahçe 16 hektarlık bir alana yayılıyor. Zooloji Bahçesi önündeki akvaryumu, Sibirya’dan gelen kuşları ve elbette Bengal Kaplanı’nı görmeden kesinlikle ayrılmayın.

Bir Günde Kalküta

Güzel Sanatlar Akademisi, Birla Sanat ve Kültür Akademisi, Nandan Film Merkezi bu anlamda görmeniz gereken kültür duraklarının başında geliyor. Asya Toplum Müzesi, Gurusaday Müzesi, Hindistan Müzesi, Nehru Çocuk Müzesi ve elbette Ulusal kütüphane diğer görülesi adresler.

Mimari tarzı keşfetmek adına, bir 18. Yüzyıl yapısı olarak Jorashanko Thakurbari görülebilir. Chorbagan’da bulunan Mermer Saray, hem çevresindeki yemyeşil bahçesi hem de tarihsel ve sanatsal değeri paha biçilemez antikaları ile görülmeyi hak ediyor. Hükümet Konağı, Belediye, Elgin Yolu üzerindeki Netaji Bhawan, Yazarlar Binası, Viktorya Anıtı görmeniz gereken diğer yerler.

Şehir Turları ve Ulaşım

Şehri gezmek oldukça kolay. Ulaşım olanakları bakımından oldukça çeşitli seçenekler bulunuyor. Taksi, Metro, tramvay, motorlu çekçekler ve ırmak boyunca işleyen tekneler, bütün bir kent turu yapmak için kullanabileceğiniz başlıca taşıtlar.

Yakın Yerler

Yakında gezilecekler arasında ilk sırada dünyanın en geniş deltası, Sundarban yer alıyor. 10 bin 200 metrekarelik alanın 4 bin 200 metrekaresi ayrıca dünyanın en geniş Hindistan sakızağacı ormanı olarak da kayıtlara geçiyor.

Batı Bengal’in en çok tercih edilen deniz kıyısı Digha, 187 km kadar güneybatıda görülebilir. Oldukça güzel kumsalı, yüzmeye elverişli suları ve mükemmel manzarası olan bu kıyı kesimi haklı bir üne sahip. Özellikle gün batımı ve dönümünü bu noktadan izlemenizi tavsiye ederiz.

Mandarmani oldukça bakir bir kumsal arayanların yönelebileceği bir adres. Digha’ya birkaç km uzaklıkta bulunan bu bölge bir turist yerleşimi olarak yeni yeni gelişiyor. Şimdilik sessiz ve sakin olması kumalın en belirgin özelliği.

Kalküta’nın 30 km kadar kuzeyinde bulunan Chandannagar ya da diğer adı ile Chandernagore, küçük ve eski bir Fransız koloni şehri. Hugli ırmağının yanı başındaki bu şehir bölgedeki diğer yerleşimlerden ayrılan ve geçmişi 300 yılı bulan özgün bir kültür mirasına sahip.

Yeme İçme

Kalküta sunduğu yemekler, restoranları ve kendine özgü mutfağı ile de oldukça ünlü. Esplanade bölgesinde bulunan yüz yaşını aşmış restoranlar, turistlerce özellikle tercih ediliyor. Gerçek anlamda Kalküta mutfağını tatmak için New Market dolaylarına yönelmenizi öneririz.

Kent ayrıca Bengal yemekleri ile olduğu kadar Hint-Çini mutfağı açısından da oldukça zengin seçeneklere sahip. Hint damak tadına göre uyarlanmış bu Çin mutfağı yemekleri ayrıca denenmeyi hak ediyor.

Alışveriş

Kalküta alışveriş için tam bir cennet. İpek ve pamuktan yapılan Hint kadınlarının geleneksel giyeceği “saree” turistlere en çok satılanlar arasında.

New Market olarak adlandırılan pazaryeri kent merkezine en yakın alışveriş noktası. Hindistan’dan almayı hayal ettiğiniz hemen her şeyi bu pazarda bulabilirsiniz. Sürekli kalabalık pazarda sadece gezmek bile eşsiz keşifler sunuyor.

Miras Pazarı olarak da anılan Çiçek Pazarı, Howrah Köprüsünün doğu ucunda yer alıyor. Mullik Ghat Kolkata Flower Market adıyla anılan ve 2 bin kadar çiçek yetiştiricisinin aynı anda satış yapabildiği bu alan doğu Hindistan’ın en büyük çiçek pazarı.